İCRA Kurulu Başkanımız (CEO) Barış Orhunbilge, kırmızı-lacivertli kulübümüzün 2012 yılında Seyit Mehmet Özkan başkanlığında şirketleşerek yaptığı öz kaynak yatırımını “Bu topakların çocukları için yola çıktık” şeklinde özetledi. “İzmir-Yeşilyurt, Torbalı ve Selçuk ile Kuşadası’nda hizmete giren dört tesis, 141 farklı noktada 12 bine yakın öğrencisiyle futbol okulları ve şu anda 130 elit futbolcu adayının eğitim gördüğü Altınordu Futbol Akademisi, bu toprakların çocuklarına adanmıştır” dedi. 

“Donanım” adı verilen tesisleşme ve yatırım döneminin bittiğini, artık “yazılım” sürecinin başladığını vurgulayan Orhunbilge, “Nispeten kolay aşamayı geride bıraktık, şimdi önümüzde her şeyi yazılı hale getirmek olarak adlandırabileceğimiz yazılım dönemimiz başladı. Kulüp dev bir canlı organizma olduğu için bu süreç belki hiç bitmeyecek. Yolun tam ortasındayız, geriye doğru baktığımızda neleri yaptığımızı, ileriye baktığımızda ise yapmamız gerekenleri görebiliyoruz” yorumu yaptı.

“Herkesin yürüdüğü yoldan yürürseniz, herkesin vardığı yere varırsınız” tespiti yapan Orhunbilge, “2012 yılında, sadece kendi bölgesinin çocuklarına forma vererek Barcelona ve Real Madrid ile birlikte La Liga tarihinin küme düşmeyen üç takımından biri olan Athletic Bilbao'yu örnek alarak yola çıktık. Varoluş amacımız, tamamı Altınordulu gençlerden kurulu bir kadroyla Avrupa'da kalıcı başarılar elde etmek. Sonrasında da Avrupa’nın beş büyük ligine oyuncu yetiştirmek. Sonuç değil, süreç odaklıyız.  Bu toprakların çocukları, antrenörleri ve yetişmiş iş gücü ile üzüm salkım modeliyle zorlukların üstesinden geliyoruz” diye konuştu.

“Sadece Altınordu, bu toprakların çocukları için yetmez. Her bölgede, her ilde bir Altınordu olmalı” diyen Altınordu CEO’su, “Bu toprakların çocukların genlerinde futbol var.  Almanya, 3,5 milyonluk Türk nüfusu içerisinden bugüne kadar çok sayıda elit futbolcu yetiştirdi.  Diğer yandan dünyanın en iyi bestecilerinin Avusturya’dan çıkması tesadüf olabilir mi?  Futbol, sanat ve sanayi akıl, yatırım, sabır işidir. Sabretmeyi öğrendiğimiz gün başarılı olmayı da öğreneceğiz” yorumu yaptı.

Altınordu Futbol Akademisi’ndeki eğitim gören her çocuğun odasında bir canlı çiçek bulunduğunun altını çizen Orhunbilge, “Onlar bu çiçek sayesinde sabretmeyi ve sonuca ulaşmanın zorluklarını öğreniyor. Futbolcu yetiştirmek gerçekten çok ama çok uzun vadeli bir iş.  Dernek modeliyle, yani başkan ile yönetimin yılda üç kez değiştiği bir düzende öz kaynak sistemi kurup oyuncu yetiştirmek mümkün değil, bu nedenle ilk şart şirketleşme olmalıdır” dedi. 

“Öz kaynak sistemi, gerçek anlamda sürdürülebilir tek sistemdir” vurgusu yapan Orhunbilge, “En büyük zorluğu başlangıç yıllarıdır. Bu dönemi sabrederek geçtiğiniz taktirde sistem kendi kendini çevirmeye başlar. Bu yola çıktığınızda edineceğiz dostlar ise sizin ateşleyici gücünüz olur. Petrol Ofisi Axa Sigorta, Corendon Airlines, KİP ve daha çok sayıda dostumuz ile birlikte yürüyoruz. Böyle büyük markaların varlığı ise büyük güç veriyor” şeklinde konuştu.

Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder, Berke Özer, Barış Alıcı, Erce Kardeşler, Muhammet Taha Tepe, Alican Özfesli, Yusuf Acer ve Ozan Can Oruç’un geride kalan kısa sürede Avrupa’ya ve Süper Lig’e giden oyuncular olduğunu hatırlatan Orhunbilge, “Ravil Tagir ile Burak İnce geride kalan sezon A takımımıza yükseldi. 16 yaşındaki Ravil Tagir, TFF 1. Lig’de 32 maça çıktı. Burak İnce ise ligin en genç golcüsü oldu. ALFA’da hepsi özel yeteneklere sahip 130 oyuncuMuz daha var” dedi.

Altınordu Futbol Okulları’nı "Altınordu gökdeleninin temeli” olarak nitelendiren Orhunbilge, “Doğru oyuncuyu seçmek, doğru şekilde yetiştirmek ve doğru şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bunun için çok sıkı çalışan scoutlarımız var. 11 bin 500’den fazla öğrencisi olan Altınordu Futbol Okulları, bu sistemin temeli. Oyuncuyu önce orada keşfediyoruz, seyrediyoruz, gelişimini görüyoruz ve sonrasında ALFA’ya alıyoruz. ALFA, 11-19 yaşlarını kapsayan sekiz yıllık bir eğitim  süreci. Buradan mezun olan evlatlarımız önce Niğde Anadolu FK’ya gidiyor, orada deneyim kazanıp A takımımıza dönüyor” dedi.

Onurbilge, “ Çağlar Söyüncü, amatör kümedeki pilot takımımız Gümüşordu’da oynarken, Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Fenerbahçe maçında Emenike’ye karşı forma giydiği gün gelecek ışığını yaktı. Cengiz Ünder de Balıkesir’in Sındırgı’sında henüz 10 yaşlarında keşfedilip dolu dolu bir akademi eğitimi aldı. ALFA’da yetişen her genç, Avrupa’nın en önemli takımlarında görev alabilecek fiziki ve teknik kapasite ile karaktere sahiptir. İki oyuncunun hızlı çıkışındaki temel budur” yorumu yaptı.

Türk futbolundaki yabanı konusuna farklı bir bakış açısı getiren Orhunbilge “Başkanımız Seyit Mehmet Özkan, bununla ilgili 45 kişilik bir ekip kurarak tüm Avrupa liglerini mercek altına alan bir çalışma yaptırdı. Çarpıcı rakamlar ise önceki gün resmi sitemizdeki köşesinde yayınladı. Çok fazla yorum yapmadan herkesin bu yazıyı dikkatli her şekilde okumasını isterim” diye konuştu.