Torbalı Metin Oktay Yerleşkesi’nde Başkanımız Seyit Mehmet Özkan ile bir araya gelen Almanya’nın en ünlü futbol dergilerinden “11 FREUNDE” Altınordumuz hakkında geniş kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdi. Dergide, kulübümüzün Öz Kaynak Sistemi’nin (ÖKS) detayları başta olmak üzere ÖKS’den yetişen oyuncularımızla ilgi geniş kapsamlı bir analiz yer aldı.
“11 FREUNDE” Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Tim Jürgens, Başkanımız Seyit Mehmet Özkan ile röportaj yaptıktan sonra Altınordu TV’ye konuştu. Metin Oktay Yerleşkemizden övgüyle bahseden Jürgens, “Burası çok güzel ve burada bulunmak harika bir deneyim oldu. Açıkçası Türkiye’de böyle bir tesis beklemiyordum ve dürüst olmak gerekirse 2. seviye lig takımları açısından bakarsak gerçekten buradaki akademi Avrupa’da ilk 10-15 arasına girer. Buraya geldiğimizde de çok sıcak bir karşılama oldu. Genç oyuncuları sahada görmek için de sabırsızlanıyorum. Her şey çok güzel ve davetiniz için teşekkür ederim” dedi.
YAPILAN İŞLERİN MANTIĞINA HAYRAN KALDIM
Başkanımız Seyit Mehmet Özkan ile görüşmenin detaylı hakkında da Tim Jürgens, “Dürüst olmak gerekirse yapılan her şeyin arkasındaki mantığa hayran kaldım. Bir kişi var, işinden emekli oluyor ve diyor ki Türk Futbolunda bir devrim yaratmak istiyorum. Çok detaylı ve ince elenip sıkı dokunması gereken bir iş; umarım çok başarılı olur. Duyduklarıma göre bugüne kadar gayet güzel ilerlemiş ve gelişmiş. Umarım, gelecekte bu akademiden çıkan çok daha fazla ünlü ve uluslararası futbolcu görürüz” diye konuştu.
Alman gazeteci kendisine sorulan “Türk ve Alman futbolu arasındaki farklar nelerdir ?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Bunu söylemek açıkçası biraz zor benim için çünkü başkanınızdan duyduğuma göre Alman futbolcular biraz daha odaklı ve profesyonel çalışıyorlar. Sanırım eğlenme ve ilgi alanlarına çok düşkün değiller. Belki buradaki futbol kültürü bu açıdan Almanya’dakine benzemiyor. Çünkü buradaki futbolcular aileleri ile geliyorlar ve birlikte vakit geçiriyorlar. Açıkçası çok emin değilim; başkanınızın da söylediği gibi olabilir ama bu durumun artık değiştiğini düşünüyorum. DFB (Almanya Futbol Federasyonu) 6,4 milyon oyuncuya sahip, bu gerçekten fazla bir sayı, bu nedenle sanırım dünyadaki en büyük kurumlardan biriyiz çünkü çok fazla oyuncumuz var. Bu oyuncular arasındaki rekabeti de göz ardı edemeyiz. Fakat dürüst olmak gerekirse, ben her zaman Türk Futboluna ilgi duydum, 2008’deki Avrupa Şampiyonası maçını hatırlıyorum. Gelecekte Altınordu’dan yetişen birçok futbolcuyu milli takımlarda görmeyi çok isterim.”
Jürgens, 11 Fruende dergisi hakkında da şu bilgileri verdi:
”11 Freunde 2000’de kuruldu dolayısıyla çok genç ve yeni bir dergi; 15 yıldır Arminia Bielefeld’i destekleyen taraftarlar tarafından kuruldu bu nedenle taraftar ve seyirci odaklı bir dergi. Taraftarlar tarafından da çok ilgi gören bir yapıya sahibiz. Genellikle transferler ya da skorlardan daha çok hikayelere odaklanıyoruz. Futbolun teknikleri, eğlence ve mizah kısmıyla ilgileniyoruz, bu zamana kadar da başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Almanya’daki 3. büyük futbol dergisiyiz. Ayda yaklaşık olarak 70.000 civarında satıyoruz ve internet ortamında da büyük ilgi görüyoruz. Bütün olay bu aslında; hikayeler, karakterler ve futbolda ilgi çeken genç oyuncular. Biz bu yapıya iş gibi yaklaşmıyoruz, bizim için önemli olan spora anlam kazandırmak ve onu anlatabilmek. Burada sizin akademinizde sahanın önünde dururken şunu söyleyebilirim, 11 Freunde için hayaller gerçek oldu.”